KIZ OLMANIN İYİ YÖNLERİ
Erkek kıyafetleri giydiğimizde kimse bize dönüp bakmaz.
"Damsız girilmez" yazısı bizim için hiçbir şey ifade etmiyor.
“Kas yapacağım” diye kasmamıza gerek yok.
Kas gücü gerektirecek işleri zevkle yapacak birilerini her zaman buluruz.
Dünya yerle bir olsa da, önce kadınlar ve çocuklar!
Çirkin bile olsak kendimizi makyajla güzelleştirebiliriz.
Sünnet olmayız.
Kısa boy mu? Topuklu ayakkabılar ne güne duruyor?
Yaşımız ne olursa olsun sokakta gezinirken pamukhelva ve elma sekeri yiyebiliriz.
Her sabah tıraş olmak zorunda değiliz.
Genellikle istediğimizi almamamız için söylememiz yeterlidir.
Blue-jean'lerimizin çeşitli kısımları diğer taraflarına göre dengesiz biçimde beyazlamaz.
Bebeklik albümlerimiz sırtüstü çıplak resimlerimizle dolu değil.
Horlamıyoruz.
Birbirimize beklenmedik eşek şakaları yapma adetimiz yoktur.
Arada bir yemek yapabilir, kötü de olsa herkese yedirebiliriz.
Tükürmeyiz...
Ayaklarımız kokmaz.
Sevinince, üzülünce, korkunca çığlık atabiliriz.
Aradığınız adresi, kaybolmadan önce sormayı akıl edebiliriz.
Askere gitmiyoruz...
Hayatimizin hiçbir döneminde kravat takmak zorunda değiliz.
Aksesuar kullanabiliyoruz.
Yağmurda şemsiyesiz kalmayız.
Kol saatimizin ayni zamanda hesap makinesi, takometre, barometre, termometre ve radyo olması şart değil.
İstemezsek hesap ödemeyebiliriz.
Yürürken ceplerimizden bozuk para, anahtar, çakmak vs.
sesleri gelmez...
Gece, şartlar ne olursa olsun evimize bırakılırız.
Kel olmuyoruz.
Toplu taşıma araçlarında ayakta kalmayız.
İstediğimiz her yerde ve her koşulda ağlayabiliriz.